"Benim kitaplarımı okuyanlar,cümle kötülüklerden arınsın." (Yaşar KEMAL)
İhracat:2006/12 sayılı Dahilde İşleme Rejimi Tebliği'nin 48.maddesinin 2.fıkrasında değişiklik yapılarak,Dahilde İşleme İzin Belgesi kapatma işlemleri esnasında kontrol edilmesi gereken tüm bilgilerin elektronik ortamda kontrollerinin yapılması;beyannamelerin orijinal nüshası yerine,Gümrük ve Ticaret Bakanlığı tarafından DİR otomasyon sistemine aktarılan,elektronik ortamda yer alan bilgilerin esas alınmasına olanak sağlanması,çok yerinde bir düzenleme oldu.
Bütün bilgilerin elektronik ortamda tespiti ve teyidi mümkün ise,kapatma işlemlerinde bunu dikkate almak hayatı ve işleri kolaylaştıran olumlu bir yaklaşım.
Ancak,Ekonomi Bakanlığı-İhracat Genel Müdürlüğü'nün yukarıda belirtilen konuya açıklık getiren 12.02.2015 tarihli,19486 sayılı yazılarında belirtilen bazı ifadeler,"madem hukuk kuralları böyle de yorumlanabiliyordu, küçük bir koruyu kurtaracak bu kağıt israfı neden yapıldı?" dedirtecek türden.
Söz konusu yazının "1. DİİB Taahhüt Hesabının Kapatılması Sırasında Gümrük Beyannamelerinde İmalatçı ve Yan Sanayici Bilgisinin Aranması" başlıklı maddesinin son paragrafında;
"Her ne kadar mer'i DİR mevzuatında yan sanayici ve imalatçı kaydı yapılmak şartı ile gümrük idarelerince ihracata müsaade edileceği yönünde yukarıda belirtilen hükümler yer alsa da, gümrük idarelerince gümrük beyannamelerinde bu kayıtların yer almasına bakılmaksızın ihracata izin verildiği ve belge sahibi firmalarca belgeleri kapsamında işlem gören bu beyannamelerin belge taahhüt hesaplarının kapatılması için yapılan başvurularda sunulduğu durumlar söz konusu olabilmektedir. Bununla birlikte, İhracat: 2006/12 sayılı Tebliğin "Kapatma müracaatının değerlendirilmesi" başlıklı 38 inci maddesinde gümrük beyannamesinin DİİB ihracat taahhüdüne sayılabilmesi için söz konusu beyanname üzerinde yan sanayici ve imalatçı kaydının yer alması gerektiğine dair bir hüküm bulunmamaktadır."
Herhalde denilmek isteniyor ki;
“Dahilde İşleme Rejimi Tebliği'nin 31.maddesine göre gümrük idareleri tarafından ihracat beyannameleri üzerinde imalatçı ve yan sanayici bilgilerinin kayıtlı olup olmadığının kontrol edilmesi gerekmekle birlikte,buna dikkat edilmediği oluyor;zaten Tebliğ'in 48.maddesinde de kapatma işlemleri sırasında bize böyle bir kayıt zorunluluğu getirmemiş;o halde tebliğde yer alan ve almayan maddeleri birbiriyle mahsup ederek bu mevzuyu sonlandırabiliriz.”
Aynı yazının "3.DİR Otomasyon Uygulamasındaki Kontrol Kutucuğu" başlıklı madde içeriğinde ise,kapatılması talep edilen dahilde işleme rejimi kapsamındaki beyannamelerle ilgili olarak Gümrük ve Ticaret Bakanlığı tarafından yapılmış bir değişiklik bulunması halinde,bu değişikliğin kontrol kutucuğu işaretlenerek görülmesinin mümkün olduğu belirtiliyor.
Peki,daha önce bu "Kontrol Kutucuğu" neden işaretlenmiyormuş?
Yazıda belirtiliyor:
"DİİB taahhüt hesabı kapatma işlemleri tekemmül ettirilirken, DİR Otomasyon Uygulamasında yer alan bilgiler ile beyanname asılları üzerinde yer alan bilgiler kapatmayı değerlendiren İBGS personelince kontrol edilmekte ve sistemdeki verilerin kontrol edildiğine dair DİR Otomasyon Uygulamasının kapatma ekranında bulunan "kontrol" kutucuğu işaretlenmekte idi. Kontrol kutucuğunun işaretlenmesi halinde, Gümrük ve Ticaret Bakanlığından gelecek beyannamede yapılan değişikliğe ilişkin bilgiler, daha önce İBGS personelince yapılan kontrolün pasifize edilmemesi açısından dikkate alınmamakta idi."
"Kontrolün pasifize edilmemesi"nden kastedilen,"personelin pasifize edilmemesi" olsa gerek.
Bir kurumun,personelinin alınganlık göstermesi ihtimaline karşı bu kadar duyarlı olması elbette güzel bir şey.
Ancak bir kutucuğu tıklatmaktan imtina etmeyerek iş sahipleri,ihracatçılar,ticaret erbabı vs.ye doğurduğu zaman kaybını önlemek de bir "tık" kadar yakınmış meğer.
17.02.2015 sabahı 29270 sayılı Resmi Gazete’yi okuyan,39.01-39.14 (39.03 hariç) gümrük tarife pozisyonundaki eşyanın ithalatçısı,gümrük müşaviri ve taşıyıcıları bir sürprizle karşılaştı:
Çünkü ÇEVRENİN KORUNMASI YÖNÜNDEN KONTROL ALTINDA TUTULAN ATIKLARIN İTHALAT DENETİMİ TEBLİĞİ (ÜRÜN GÜVENLİĞİ VE DENETİMİ: 2015/3)’nin bazı maddelerinde yapılan değişiklik,söz konusu tarife pozisyonlarındaki eşyaların Türkiye Gümrük Bölgesine girişinden,serbest dolaşıma giriş rejimine tabi tutulmasına kadar olan gümrük işlemleri sürecini önemli ölçüde etkiliyordu.
Değişiklik tarihinden önce tebliğin 7.maddesinin 2.fıkrasında yer alan ; “GTİP itibariyle ek-1’deki listede yer alan ancak ithalatçısı tarafından yeni ürün olduğu beyan edilen ürünlerin ithalatında bu tebliğ kapsamında herhangi bir belge aranmaz.” İfadesi,
“GTİP itibariyle ek-1’deki listede yer alan ancak ithalatçısı tarafından atık olmadığı, yeni ürün olduğu beyan edilen (39.01-39.14 GTİP’li maddeler hariç, 39.03 dahil) ürünlerin ithalatında, ilgili gümrük idaresince bu Tebliğ kapsamında herhangi bir belge aranmaz.” şeklinde değiştirildi.Böylece 2015/3 saylı tebliğin ek-1sayılı listesinde yer alan tüm ürünler için,atık ya da yeni olup olmadığı hususunda ithalatçının beyanı geçerli iken;39.01-39.14 tarife pozisyonlarında yer alan eşyalar bu istisnanın dışında tutularak,Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüklerinden “Kapsam Dışı” yazısı alma zorunluluğu getirildi.
Ancak tebliğin heybedeki büyük turpu,8.maddede yapılan değişiklikliğin içindeydi.Tebliğin 8/3.maddesine ilave edilen,“Ek-1’deki listede tanımlanan ve 39.01-39.14 GTİP’li (39.03 hariç) maddelerden atık olmadığı, yeni ürün olduğu beyan edilen maddeler için 23/2/2012 tarihli ve 28213 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Uygunluk Değerlendirme Kuruluşları ve Onaylanmış Kuruluşlar Yönetmeliğinin 4 üncü maddesinin yedi ila onuncu fıkralarına uygun şekilde akredite olmuş Türkiye’de veya Avrupa Birliği ülkelerinde yerleşik bir uygunluk değerlendirme kuruluşundan alınmış raporların aslı ve onaylı tercümesiyle birlikte sınır gümrük idaresinin bulunduğu ilin Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğüne başvurulur. Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünce bu belgeler üzerinden yapılacak değerlendirme sonucunda ithal edilmek istenen maddelerin ek-1’deki listede yapılan tanıma uygun ve ürün olarak kabul edilebileceğinin tespiti halinde Kapsam Dışı Yazısı (ek-7) düzenlenir ve ilgili sınır gümrük idaresine iletilir.” hükmü ile,öngörülen “Kapsam Dışı” yazısının alınma yeri Türkiye Gümrük Bölgesine giriş noktasına kadar çekildi.
Sonrada anlaşıldığına göre,uygulama sadece ticaret erbabı ve onun gümrük müşaviri/taşıyıcı temslcileri için değil,Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü yetklilileri için de sürpriz olmuştu.Çünkü Gümrük personelinin 24 saat görev yaptığı sınır kapılarında,”kapsam dışı” yazısı düzenlemeye yetkili olanlar,şehir merkezinde bulunuyor ve mesai saatleri içinde görev yapıyordu.5 Mart 2015 tarihli Dünya Gazetesi’nde yer alan habere göre;
>Giriş gümrükleri tıkandı,
>34 kilometrelik TIR kuyruğu oluştu,
>Lojistikçi, ithalatçı feryat etti,
>Sektör örgütleri peş peşe açıklamalar yaptı,
>Uluslararası Nakliyeciler Derneği (UND) bakanlıkları müdahaleye çağırdı,
>Taşıt Araçları Yan Sanayicileri Derneği (TAYSAD ) otomotivde duruşlar olacağını açıkladı,
>Türk Plastik Sanayicileri Araştırma, Geliştirme ve Eğitim Vakfı (PAGEV) sektörde üretimi durduracağını duyurdu.
Sonuç:
4 Mart 2015 tarihinde,gece saat 01.40’da Resmi Gazete’de yayımlanan yeni bir tebliğ değişikliği ile, “sınır gümrük idaresinin bulunduğu ilin Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğüne başvurulur” ibaresi tebliğden çıkarıldı.
Geriye akıllarda,soru işaretinin çengeli asılı kaldı:Hazır olmadığımız bir uygulama için neden bu kadar acele ettik?
Meraklısına:
“Sevdiğiniz çiçek milyonlarca yıldızdan yalnız birinde bile bulunsa yıldızlara bakmak mutluluğumuz için yeterlidir.’Çiçeğim işte bunlardan birinde,’ deriz kendi kendimize.Ama bir de koyunun çiçeği yediğini düşün,bütün yıldızlar bir anda kararmış gibi gelir.Bu mu önemli değil?”
(Küçük Prens/Antoine de Saint-Exupery/Can yayınları)
Ferudun Cemal İNAL
Gümrük Müşaviri