"Bir Devlet ki! Gümrük işlerini, vergilerini, ülkenin ve milletin ihtiyaçlarına göre düzenlemekten alı konulmuştur. Böyle bir devlete elbette bağımsız devlet denemez."

HATALARIMIZLA YÜZLEŞMEK

Tarih: 2.05.2013 12:51:00 - Görüntülenme: 518

 



6455 sayılı "Gümrük Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun" 11 Nisan 2013 tarihli Resmi Gazete ‘de yayımlanmış olup, 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununda yer alan “kabahat” fiilleri, 4458 sayılı Gümrük kanununa aktırılmıştır.  Yazımızda mezkur değişikliğin olumlu ve olumsuz yönlerine genel hatlarıyla temas ettikten sonra, yasa değişikliklerinde “insan” olgusunun göz ardı edilmemesi gerektiği üzerinde durmaya çalışacağız.



Zikredilen yasa değişikliğinin olumlu yönlerinden bazılarını zikretmek gerekirse: Aynı fiilin hem Gümrük Kanununda hem de Kaçakçılıkla Mücadele Kanununda farklı cezalarla düzenlenmiş olması müeyyidenin uygulanması konusunda bir takım sıkıntıların yaşanmasına neden olduğu bilinmektedir. Bu nokta-i nazariyeden bakıldığında Kaçakçılıkla Mücadele Kanunundaki kabahat fiillerinin Gümrük Kanununa aktarılmasının olumlu olacağı düşünülebilir ancak kaçakçılıkla mücadele kanununda bulunan “kasıt” unsuru gümrük kanunda aranan bir nitelik olmadığından sonuçları itibariyle hayırlı olmayacağı değerlendirilmektedir. Diğer taraftan vergi aslı için zamanaşımı 3 yıl; cezalar bakımından zaman aşımı ise 8 yıl idi. Ceza zaman aşımının vergi zamanaşımına uygun hale getirilmesi bu ikiliğin önünü alması bakımından olumlu olduğu kuşkusuzdur.



Kariyer mesleği olan Gümrük Müşavirliği için aranan koşullarından biri olan staj sürelerinin indirilmesinin olumlu olacağı değerlendirilmektedir. Beyanname bazında ayrı ayrı vergi tahakkuk ettirilmesi ve ceza kararı tanzimi yerine, konusu ve yükümlüsü aynı olmak şartıyla vergi alacağını kapsayacak şekilde tek tahakkuk ve ceza kararı düzenlenmesi, tek itiraz ve tek dava açılması hem yargıyı, hem idareyi hem de mükelleflerin yükünü hafifletmesi açısından olumlu değişikliklere verilebilecek örneklerdendir.



Kaçakçılıkla Mücadele Kanununda teşebbüs mevzuu, Gümrük Kanununa “kasıt” unsurundan yoksun bir şekilde aktarılması hasebiyle ticaret erbabının ve meslektaşlarımızın ciddi anlamda mağdur olacaklarını söylemek için müneccim olmaya gerek yok sanırım. Kasıt unsurunun kanunumuzda yer almaması,  dürüstle sahtekarın aynı kefede değerlendirilmesi anlamına da gelecektir.  



Söz konusu kanun yasalaşmadan henüz tasarı halindeyken başta Gümrük Müşavirleri Derneği olmak üzere çeşitli STK’lar, beyan hatalarından veya insani hassasiyetlerden kaynaklanan hataların yükümlü tarafından tespit edilmesi halinde cezai müeyyide uygulanmaksızın işlem tesis edilmesi yönünde fikir beyan etmiş olmalarına karşın, söz konusu fikirlerin dikkate alınmadığı üzülerek müşahede edilmiştir.



Antrepo ve transit rejim beyanlarında “belirgin şekilde farklı cinste eşya” tabiri, kişiden kişiye farklı yorumlanabileceği izahtan varestedir. Her ne kadar küşat hakkı beyan sahibinin her zaman kullanabileceği bir hak olsa da uygulamada bunun mümkün olmadığı herkes tarafından bilinmektedir. İnsanın olduğu her ortamda hatanın da olabileceği göz ardı edilmemelidir.  İnsani gerekçelerle açıklanabilecek sipariş karışıklığının beyan sonrasında ortaya çıktığı durumları kanun koyucunun vicdanına tevdi etmek gerekir. Aynı şekilde eşyanın gümrük tarife pozisyonunu sehven veya eksik bilgi nedeniyle yanlış belirlediğinizde doğabilecek sonuçların nasıl tolere edileceği endişe sebeplerinden biri olarak karşımızda durmaktadır.



“Hatasız kul olmaz” derler. Art niyet müstesna hiç kimse bilerek hata yapmaz. Ancak insan yaratılışı itibariyle her an hata yapabilecek bir varlıktır. Onun içindir ki “Beşer, şaşar” sözü atasözü olarak kayda geçmiştir. Ülke olarak imza koyduğumuz 5426 sayılı gümrük rejimlerinin basitleştirilmesi ve uyumlaştırılmasına ilişkin uluslararası sözleşme (kyoto)’nin Hatalar başlıklı 3.39.Standart numarası aynen: Gümrük, hataların kasıtlı olmadığına ve hile niyeti ya da ağır ihmal bulunmadığına kanaat getirdiği takdirde hatalar için büyük cezalar yüklemez. Söz konusu hataların tekrar edilmesini önlemek için gerekli olduğunu düşünürse ancak amacı aşmayacak şekilde bir ceza yükleyebilir.” Hükmüne amirdir. Yerel kanunla uluslararası kanun çelişirse, uluslararası kanunun esas alınacağı başta anayasamız kabul ettiği bir genel bir hükümdür. Uluslararası mevzuatta var olan bu nevi insan odaklı hükümlerin yerel mevzuatımıza aktarılması beklenirken her kanun değişikliğinde daha ağır yaptırımların getirilmesinin gerekçesi anlaşılamamıştır.



Yaptırımların çok ağır olması, yasanın getirdiği olumlu hükümleri gölgelediği kesindir. Necip Fazıl Kısakürek insanları iki kısma ayırır: “Zaman geçtikçe hatalarıyla yüzleşenler; zaman geçtikçe yüzsüzleşenler…” Hatalarımızla müeyyidesiz yüzleşmek temennisiyle…



Teşebbüse bakılmadan gümrüklenmiş değer çıktı



Sırtımıza vurulacak, gem’ i hazır eğer çıktı



Af beklerken hatamıza büyük millet meclisinden



                        Dilimize sürülecek misli misli biber çıktı…



 



 



 



Haki DEMİRTAŞ

Yetkilendirilmiş Gümrük Müşaviri



 


Son Yüklenen Diğer Haberler