"Bir Devlet ki! Gümrük işlerini, vergilerini, ülkenin ve milletin ihtiyaçlarına göre düzenlemekten alı konulmuştur. Böyle bir devlete elbette bağımsız devlet denemez."

İkincil İşlem Görmüş Ürün İthalatı Açısından Kaynak Kullanımı Destekleme Fonu (KKDF)

Tarih: 8.04.2013 10:00:00 - Görüntülenme: 2242

Bilindiği üzere, 17/01/2005 tarih ve 2005/8391 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Dahilde İşleme Rejimi Kararı'nın "Tanımlar" başlıklı 3 üncü maddesinde "Asıl İşlem Görmüş Ürün" ve "İkincil İşlem Görmüş Ürün" tanımları yapılmış olup, bu kapsamda; 



 Asıl İşlem Görmüş Ürün: Dahilde işleme rejimi kapsamında elde edilmesi amaçlanan ürünü,



 İkincil İşlem Görmüş Ürün: İşleme faaliyetleri sonucunda elde edilen asıl işlem görmüş ürün dışındaki ürünü,İfade etmektedir. Örnek vermek gerekirse Dahilde İşleme rejimi kapsamında 1005 Tarife pozisyonundan Mısır İthal edildiğini ve bu mısırın sanayicinin fabrikasında işlendiğini düşünelim. İthal edilen Mısırdan da nişastanın üretileceğini düşünelim. Mısırdan nişasta elde etmek hedeflenmekle birlikte üretim esnasında mısırın kepeği, glüteni ve özü de yan ürün olarak ortaya çıkıyor.



 



İşte bu üretim esnasında ortaya çıkan nişastaya “Asıl İşlem Görmüş Ürün”; kepeğe, glütene ve öze “İkincil İşlem Görmüş Ürün” denilmektedir. 



Son dönemlerde, dahilde işleme rejimi uygulamalarında ikincil işlem görmüş ürün ithalatları ile bu ürünlerin KKDF’ye tabi olup olmadığı hususlarında kafa karışıklığı yaşanmaktadır.13.02.2013 tarihli Gümrükler Genel Müdürlüğü’nün 2013/6 sayılı genelgeleri bu kafa karışıklığını ayyuka çıkarmıştır. Zira mezkur genelge ile ikincil işlem görmüş ürün ithalatlarında, DİR Kapsamında beyan edilen beyannamedeki ödeme şekline bağlı olarak KKDF kesintisinin yapılacağı hüküm altına alınmıştır. 



Kaynak Kullanımı Destekleme Fonu (KKDF) kesintisi; kabul kredili, vadeli akreditif ve mal mukabili ödeme şekline göre yapılan ithalatta uygulanmaktadır. KKDF, 07.06.1988 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanan 88/12944 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile ihdas olunmuştur. Söz konusu karar 03.07.2001 tarih ve 24451 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan "Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair" 4684 sayılı kanun ile yürürlükten kaldırılmıştır.



Öte yandan 4684 sayılı kanunun geçici 3/a maddesi ile "Kaynak Kullanımı Destekleme Fonu kesintileri, bu konuda yeni bir düzenleme yapılıncaya kadar yürürlükten kaldırılan hükümlere göre tahsil edilmeye devam olunur" hükmü eklenmiştir. İşte KKDF söz konusu geçici madde muvacehesince tahsil edilmeye devam edilmektedir. Madde geçici olmakla birlikte fon kesintisinin kalıcı olması dikkate şayandır. Dünya ekonomilerinin içinde bulunduğu krizin bir finans krizi olduğu göz önüne alınacak olursa ithalatçı firmanın vade uzatarak avantaj elde etme gayreti KKDF yüzünden dezavantaja dönüştüğü açık ve net bir şekilde ortadadır. 



Kaldı ki, fon düzenlemelerinin yürürlükte olmadığı ve ithalat işlemlerinde fon kesintisi yapılamayacağı yargı kararları ile de sabittir. Nitekim Ankara 1. Vergi Mahkemesi’nce 24.12.2003 gün E.2004/727 K.2004/1054 sayılı kararı ile de bu fonun yürürlükte olmadığı hükme bağlanmıştır. Kararın özeti şu şekildedir: "12 Temmuz 2001 gün ve 24460 sayılı Resmi Gazete “de yayımlanan 2001/2698 sayılı Bakanlar Kurulu Kararnamesi eki kararın 4. maddesi ile de 12.5.1998 tarih ve 88/12944 sayılı Bakanlar Kurulu Kararnamesi’nin eki Kaynak Kullanımı Destekleme Fonu Hakkında Karar ile ek ve değişikliklerin kaldırılmasına karar verilmiş, bu kararın 1.1.2002 tarihinde yürürlüğe gireceği açıklanmıştır.



Bu durumda Bakanlar Kurulu’nca 2001/2698 sayılı karar ile Kaynak Kullanımı Destekleme Fonu 1.1.2002 tarihi itibariyle kaldırıldığından 4684 sayılı kanunun geçici 3. maddesine göre uygulanmasına devam olunabilecek 4389 sayılı kanun 20/1-b hükmündeki yetkiye dayalı yasal bir fon müessesesi kalmadığına göre fon tahsiline devam olunması da mümkün değildir. (...). Bu nedenle 1.1.2002 tarihinden itibaren Bakanlar Kurulu kararı ile yeniden kurulmuş ve yürürlükte bulunan bir fon müessesesi olmadığından, davaya konu olayda 12.9.2003 gün ve 11900 sayılı Gümrük Giriş Beyannamesi ile davacı tarafından mal mukabili ithali yapılan damızlık cins yumurtaların bedeli üzerinden genel bütçeye doğrudan gelir kaydedilmek üzere yüzde 3 nispetinde Kaynak Kullanımı Destekleme Fonu kesintisi yapılmasında hukuka uyarlık görülmemiştir." 



Ankara 1. İdare Mahkemesi'nin bu kararı Ankara Bölge İdare Mahkemesi'nin 13.5.2004 tarih ve E. 2004/1093 K.204/1385 sayılı kararı ile onanmak suretiyle kesinleşmiştir. Ayrıca karara karşı yapılan karar düzeltme talebi Ankara Bölge İdare Mahkemesi'nin 7.10.2004 tarih ve E. 2004/2842 K.204/3078 sayılı kararı ile reddedilmiştir.



Ayrıca Ankara 5. Vergi Mahkemesi E.2004/631 2004/866 sayı ve 17.9.2004 tarihli kararı da, yine aynı yönde, "anılan fona ilişkin mevzuat yürürlükte olmadığından fon kesintisi yapılamayacağı" hükmüyle kesinleşmiştir.



Kabul kredili, vadeli akreditif ve mal mukabili ödeme şekline göre yapılan ithalatlarda bile KKDF’ kesintisinin yapılmaması gerekirken; ortada her hangi bir satış faturası olmaması ve yurt dışına para transferi yapılmaması, dolayısıyla bedelsiz bir ithalat olan, İkincil işlem görmüş ürün ithalatlarında KKDF kesintisinin yapılamayacağı izahtan varestedir. Yurt dışına yapılan ödemeler DİR kapsamında yapılan Ürün ithalatıyla ilgili olup, bu işlem zaten, 12.5.1988 Tarih ve 88/12944 Sayılı Kararnameye ilişkin Kaynak Kullanımını Destekleme Fonu Hakkında 6 Sayılı Tebliğe istinaden KKDF’den muaftır. 



Hükümleri itibariyle genel geçer olmakla birlikte, 2010/1025 sayılı Dahilde İşleme Rejimi Kararında Değişiklik Yapılması Hakkında Kararın Geçici 16 ncı maddesinin süresinin 13 Mayıs 2011 tarihi itibariyle son bulması nedeniyle yürürlükten kaldırılan, 2010/57 ve 2011/24 sayılı Genelgelerin 4. Fıkrasında İkincil işlem görmüş ürünlerin Kaynak Kullanımını Destekleme Fonu'na (KKDF) tabi olmadığı açıkça belirtilmektedir.



Söz konusu genelgeyi kaldıran 2011/44 nolu genelgede de İkincil işlem Görmüş ürünlerin ithalatının KKDF’ye tabi olduğuna veya olacağına dair herhangi bir atıf da bulunmamaktadır. 



Sonuç olarak yukarıda izah ettiğimiz hususlar münasebetiyle mezkur genelgede belirtilen KKDF hükümlerinin uygulanmasının yasal bir dayanağının bulunmadığı düşünülmekte olup, hatalı ve hukuka aykırı bir uygulamaya sebebiyet verilmemesi açısından konunun ilgili makamlarca yeniden incelenmesinin faydalı olacağı mütalaa edilmektedir.



 


Son Yüklenen Diğer Haberler