80’li yıllarda, oyuncağa
ulaşmanın zor olduğu, televizyona sahip ailelerin nadir olduğu dönemde, çocuklar
masumane bir şekilde yaramazlık yaptığında ebeveynleri çocuklarına iğne
yaptırmakla ya da polisi çağırmakla korkutarak zapt ederlerdi. O dönemde tamamı devlete ait olan hastanelerin
bekleme salonu ve girişlerde hemşirenin sus işaretli posteri çocuklar
ve yetişkinlerin gürültü yapmaması için uyarırdı! Çocuklarımı iğne, polis ile ailecek
hiçbir zaman korkutmadık. Çocuklarım Hastanede
rutin aşı vesaire için iğne olurken ağlamadıkları için hastanelerden bazıları
iğne yapma ücreti dahi almadıkları oldu. Çocuklarını korkutan ebeveynleri ise
komşuları, akraba ve çevresi tarafından Karakolda ve Mahkemede görünmekten, kolluk
kuvvetleri ile muhatap olmaktan, Mahkemede yargılanmaktan korkmaktaydı. Çünkü toplumsal
damgalama ve müthiş bir mahalle baskısı söz konusuydu. Günümüzde ebeveynlerin
çocuklarını iğne ve polis ile korkuttuklarına da şahit olmadığımı belirtmek
isterim.
Sektörümüzdeki; Gümrük
Müşavirliği tüzel kişi şirketler ile bu şirketlerin ortağı statüsündeki Gümrük
Müşavirlerinin müteselsil sorumluluk kapsamında mali para cezası düzenlenmesi, gümrük
beyannamesinde imzası olması dolayısıyla, soruşturma ve kovuşturma sonucunda adli
ve idari yargı mercilerinde yargılanması olasılığı risk açısından sektörümüzdeki
firmalar arasındaki ticaretteki rekabetin ve ticari faaliyetten doğan mali
sorumluluğun önüne geçmiştir.
Gümrük İdarelerindeki işlemler
dolayısıyla Bölge Müdürlüklerinde bünyesinde olan Gümrük İşleri Şube Müdürlüğü,
4458 sayılı Gümrük Kanunun Geçici 6 ncı maddesinde yer alan İdari Disiplin
Cezasını uygulamakta; Gümrük Muhafaza ve Kaçakçılık İstihbarat Şube Müdürlük ve
alt birimleri ise 5607 sayılı Kaçakçılık Kanununun uygulanmasında adli yargı
için kolluk kuvveti olarak işlev yapmaktadır.
Gümrük Müşavirinin
eylem ve hareketlerinden dolayı mesleğin icrası ile ilgili olarak hakkında
kolluk kuvveti olan Muhafaza ve Kaçakçılık İstihbarat Müdürlüğü tarafından
fezleke hazırlanması, soruşturma ve kovuşturma sonunda Cumhuriyet Savcılığı
tarafından İddianame hazırlanması ve Mahkeme tarafından İddianamenin kabul
edilmesi ile Asliye Ceza Mahkemeleri ya da Ağır Ceza Mahkemelerinde dava açılmış
olmaktadır.
Gümrük Müşaviri
hakkında ADLİ DAVA açılmasının (Gümrük Müşaviri sanık
statüsünde adli yargılama devam ederken ve henüz bir karar yokken)
5 adet sonucu bulunmaktadır.
1- Ayrıca
İdari Disiplin Cezası Uygulanmaktadır.
2- Dava
aşaması devam ederken bildirim yapılmaksızın İdari Yaptırımlar Uygulanması
(kırmızı hat oranın yükselmesi)
3- Tüzel
kişilik için MÜŞTERİ ve TİCARİ İTİBAR KAYBI, gerçek kişi müşavir için İŞ KAYBI.
4- YGM
başvuru şartlarında olumsuzluk
5- Kaçakçılık
Bilgi Bankasına Kayıt yapılması.
İdari Disiplin Cezası
uygulaması, Disiplin hukuku açısından adli yargıdan ayrı ve
bağımsız olarak uygulandığından gümrük idaresi dava açıldığı gerekçesi ile gümrük
kanunda yer alan disiplin cezası (uyarma, kınama) uygulanmaktadır. Gümrük
Müşaviri, kendisine verilen disiplin cezası için İdare Mahkemesi nezdinde dava
açarak aleyhte veya lehte sonuç almaktadır.
İdari Yaptırım
Uygulanması; Henüz mahkemelerce adli veya idari
karar olmamasına rağmen gümrük idaresi kırmızı hat kriterlerinde “idari”
yaptırım uygulandığı görünmektedir. Kırmızı hat oranı arttığında maliyet
yükselmekte, işi zamanında bitmesi gecikmekte, haksız rekabete yol açmaktadır. Bu
uygulama hem hizmet alan yükümlüyü hem de gümrük müşavirlik tüzel kişiliğini hem
de beyannamede imza sahibi gümrük müşavirini açısından ticari itibari ve iş
kaybı ile sonuçlanabilmektedir. Yargılanma doğal ve aklanmak için gereklidir,
ancak bu uygulama (dava müşavir lehine sonuçlandığında) Gümrük Müşaviri aile ve
toplumsal yaşamına olumsuz sonuçlar doğurmaktadır. Mahalle baskısı ve damgalama
nispeten önemini yitirmiş ise de ticari itibar ve iş kaybı telafi
edilememektedir.
YGM Şartlarında olumsuzluk ise; Gümrük Yönetmeliğinin 576/1-e maddesinde; Yetkilendirilmiş Gümrük Müşavir olma şartları
arasında; “Ertelenmiş, hükmün
açıklanması geriye bırakılmış, para cezasına veya tedbire çevrilmiş ya da affa
uğramış olsalar bile kaçakçılık, zimmet, ihtilas, irtikâp, rüşvet, hırsızlık,
dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye kullanma, dolanlı iflas, yalan yere
şahadet, suç tasnii, iftira gibi yüz kızartıcı suçlar ile resmi ihale ve alım
satımlara fesat karıştırma, devlet sırlarını açığa vurma, suçtan kaynaklanan malvarlığı
değerlerini aklama, vergi kaçakçılığı veya vergi kaçakçılığına teşebbüs
suçları, uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve
ticareti, 12/4/1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu
kapsamı suçlar ile örgütlü suçlardan ceza almamış olmak” koşulu vardır.
Ayrıca 2 nci fıkrada ise “birinci fıkranın (e) bendinde sayılan fiillere
ilişkin gümrük idaresi veya adli makamlarca yürütülen bir soruşturma veya
kovuşturma olması hallerinde; söz konusu soruşturma veya kovuşturma
sonuçlanıncaya kadar değerlendirmeye alınmaz” hükmü amirdir.
657 sayılı Devlet
Memurları Kanunun 48/A-5 maddesinde; devlet
memuru olmak için “5. Türk Ceza Kanununun 53 üncü maddesinde belirtilen süreler
geçmiş olsa bile; kasten işlenen bir suçtan dolayı bir yıl veya daha fazla
süreyle hapis cezasına ya da affa uğramış olsa bile devletin güvenliğine karşı
suçlar, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, zimmet,
irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma,
hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan
kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama veya kaçakçılık suçlarından mahkûm
olmamak.” Koşulu vardır.
Gerek Yetkilendirilmiş Gümrük Müşaviri ve devlet memuru olma koşulu benzemekle
birlikte YGM için soruşturma ve kovuşturma yeterli iken devlet memurları
kanununda hüküm giymiş olmak koşulu bulunmaktadır.
Yukarıdaki fiillerden
dolayı 576/1-e ve 576/2 maddelerde yer alan hükümler kapsamında elbette
Yetkilendirilmiş Gümrük Müşaviri olma koşulunda devletin Anayasal düzenine
karşı eylemde bulunan kişiler için olumsuz olmalıdır. Ancak bu madde de biz
Gümrük Müşavirlerini sıkıntıya sokan 2
durum söz konusudur. Birincisi 576/1-e bendinde yazılan suçlardan
SAHTECİLİK olarak adlandırılan fiilde, adli yargıda dava açılması esnasında
beyana dayalı işlemde KAÇAKÇILIK suç isnadı yanında OTOMATİKMAN SAHTECİLİK suç isnadı
da MUTLAKA yapılmaktadır. Bu durumda soruşturma ve kovuşturma kapsamında davası
olan Gümrük Müşaviri, mevcut yönetmelik maddesi dolayısıyla Yetkilendirilmiş
Gümrük Müşaviri koşullarını taşımıyor olacaktır. 576/1-e maddesinde geçen
“kaçakçılık” kelimesi geçmişinde Tekel (inhisar) kapsamında olan eşyaların
kaçakçılığı ile irtibatlı olduğu kanaatindeyim. Tekel kapsamında uygulanan
ürünler “tütün, sigara, tuz, şeker, ispirtolu içkiler, afyon ve uyuşturucu
maddeler” ithalatı yasaklanmak suretiyle uygulandı. Bu anlamda ithali yasak
olan (sadece devlet tarafından yapılan) eşyaların yasadışı ithali kaçakçılık
sayılmalıdır. Hatta geçmişte efektif (döviz) taşımak dahi kaçakçılık
kapsamındaydı. Yıllardır metinde standart olarak yer alan “kaçakçılık” ve “
sahtecilik” ifadesi günümüz mevzuatına göre yani 5607 sayılı Kanunun 3 ncü
maddesine göre değerlendirilerek Gümrük Yönetmeliğinde açıkça belirtilmesi
ihtiyacı doğmuştur.
Son olarak makalemin
esas konusu olan Kaçakçılık Bilgi Bankası ise Adli Yargı da KESİN olarak BERAT
edildikten sonra aşağıda yazan birimlere dilekçe verilerek Gümrük Müşavirinin Kaçakçılık
Bilgi Bankasından kaydın silinmesi olası aksilikleri (tekerrür, yurt dışı
çıkış, müracaatlar vs) önleyecektir.
İstanbul Gümrük
Muhafaza Kaçakçılık ve İstihbarat Müdürlüğü, İstanbul Havalimanı Gümrük
Muhafaza Kaçakçılık ve İstihbarat Müdürlüğü ve İstanbul Deniz Gümrük Muhafaza
Kaçakçılık ve İstihbarat Müdürlüğü olmak üzere 3 adet Gümrük Muhafaza
Kaçakçılık ve İstihbarat Müdürlüğü bulunmaktadır. Ayrıca, Sabiha Gökçen
Havalimanı, Haydarpaşa, Ambarlı, AHL Kargo, Pendik, Muratbey ve Erenköy Gümrük
Muhafaza Birim Amirlikleri bulunmaktadır. Trakya Gümrük ve Dış Ticaret Bölge
Müdürlüğünde Edirne ve İpsala’da olmak üzere 2 adet Müdürlük, Dereköy ve
Hamzabeyli’de Birim Amirliği faaliyettedir. Doğu Marmara Gümrük ve Dış Ticaret Bölge
Müdürlüğü bünyesinde İzmit ve Zonguldak olmak üzere 2 adet müdürlük, Batı
Marmara Gümrük ve Dış Ticaret Bölge Müdürlüğünde Tekirdağ’da Müdürlük, Çanakkale
ve Çorlu’da ise Birim Amirliği mevcuttur.[1]
Dilekçe ekinde mutlaka
Mahkeme Kararları örneği bulunmalıdır. Belgelerin gerçekliği teyit edildikten
sonra, başvuru mercii, Muhafaza Genel Müdürlüğüne intikal ettirilerek bu merci
tarafından kayıt silinmektedir.
Meslektaşlarımıza moral
olması açısından Cumhuriyetin 100. Yılında Uyarma, Kınama cezalarının 2023 yılı
itibariyle af kapsamına alınması, Kırmızı Hat uygulaması öncesi olayın
incelemesine müteakip İGMD’den (Disiplin Kurulu) görüş alınması, Adli Yargı’da
KESİN olarak suçsuz olduğu yönünde KARAR çıkması halinde bu olaya ilişkin
disiplin cezası da idare mahkemesi kararına aksi olmayacak şekilde (örneğin
idari yargıya başvurulmamış veya dava sonuçlanmamışsa) disiplin cezası da
kaldırılması yararlı olacaktır. Adli Dava açılan Gümrük Müşavirleri için
istatistik tutulması ve üye kişiye hukuki yardım ve yönlendirme amacıyla meslek
mensuplarınca bildirim yapılması da önemlidir.
Sus yapan hemşire
posterinin popüler olduğu dönemde, meşhur bir poster daha vardı.
Anlaşılmaz şekilde insanlar postere rağbet gösteriyorlardı. Tablonun ismi “ağlayan
çocuk” posteri. Asıl yükümlü ile
birlikte Gümrük Müşavirlerine müteselsil sorumluluk gerekçesiyle uygulanan para
cezaları ve İdari Yaptırımlar dolayısıyla ofislerimizde “Sus yapan hemşire” ve
“ağlayan çocuk” posterleri Gümrük Müşavir ofislerinin duvarlarını süsleyecek, muhtemelen
yeniden sektörde fenomen olacaklardır.
Recai HERGÜN
Yetkilendirilmiş Gümrük
Müşaviri