I-GİRİŞ: Bilindiği üzere, 11.04.2013 tarih ve 28615 sayılı
Resmî Gazete’de yayınlanan “Gümrük Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde
Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair” 6455 sayılı Kanun ile “Gümrük
Vergisi” ibaresi “İthalat Vergileri” şeklinde değiştirilmiş (4) ve böylelikle KDV de
ithalat vergileri arasına dahil edilmiştir. Söz konusu değişiklikten sonra KDV
açısından ithalatta matrah farkı olmasa dahi KDV oranlarının yanlış beyan
edilmesi sonucunda Gümrük Kanunu’nun 234.maddesine göre cezai yaptırım
uygulanmaya başlanmıştır (7). Bahis konusu uygulamaya dair kararların, sadece
gümrük tekniği ile ele alınıp değerlendirilmesinin resmin tamamının görülmesine
engel teşkil edeceği; Gümrük Kanunu Ve KDV Kanununun birlikte değerlendirilmesinin
gerekliliğine yönelik getirdiğimiz yasal dayanaklar ve yaptığımız yorumlar bu
makalenin konusunu oluşturmaktadır.
Anahtar Kelimeler: KDV Kanunu, Gümrük Kanunu, Kanun Gerekçesi, Matrah
Farkı, Ceza, T.C. Anayasası, Serbest Dolaşıma Giriş Rejimi, İthalat Vergileri, GTİP.
II. Kanunsuz Suç Ve Ceza Olmaz (Yasal Dayanaklar)
Anayasamızın amir hükümleri
başta olmak üzere, evrensel hukuk sisteminin temel kuralları gereği, “Kanunsuz
suç ve ceza olmaz” (1). Diğer bir
deyişle suçta ve
cezada kanunilik ilkesi, devletin cezalandırma yetkisini
sınırsız ve keyfi bir biçimde kullanmasını önleyerek bireye devlet müdahalesine
karşı güvence sağlar. Kanunsuz
suç ve ceza olmaz ilkesi gereği, hiç kimse kanunun açıkça
suç saymadığı bir fiilden dolayı cezalandırılamaz; hiç kimse bir fiil için
kanunda gösterilen ceza dışında bir ceza ile veya kanunda gösterilen cezadan
daha ağır bir ceza ile cezalandırılamaz.
Kanun yapma yetkisi yasama organına ait bir
yetki olduğundan, suç ve ceza içeren kurallar ancak yasama organı tarafından
meydana getirilebilir. Kanunsuz suç ve ceza olmaz ilkesinin doğal bir sonucu
olarak idarenin düzenleyici işlemlerle suç ve ceza içeren kural koyma yetkisi
yoktur. Dolayısıyla Kanunların suç ve ceza
içeren hükümlerinin uygulanmasında kıyas yapılamayacağı gibi, Suç ve ceza
içeren hükümlerin, kıyasa yol açacak biçimde geniş yorumlanamayacağı hukuk
düsturlarımızın başında gelmektedir.
Makalemizin girizgahını oluşturması açısından bahis
konusu kanun maddelerine ve gerekçelerine yorum ve kanaatlerimizi dahil etmeden
sözün başında yer vermek faydalı olacaktır. Kaldı ki makalemizin ana çatısını,
sıralayacağımız söz konusu yasal dayanaklar şekillendirecektir.
T.C. Anayasası:
MADDE 38- Kimse, işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanunun suç
saymadığı bir fiilden dolayı cezalandırılamaz; kimseye suçu işlediği zaman
kanunda o suç için konulmuş olan cezadan daha ağır bir ceza verilemez.
MADDE 73- Vergi, resim, harç ve
benzeri malî yükümlülükler kanunla konulur, değiştirilir veya kaldırılır.
Katma Değer Vergisi Kanunu – (3065 nolu Kanun)
Düzeltme İşlemleri
MADDE 48 - Bu kanuna göre vergisi ödenmeden veya eksik ödenerek
yurda sokulan eşyaların hiç alınmamış veya eksik alınmış Katma Değer Vergileri
hakkında Gümrük Kanunundaki esaslara göre işlem yapılır. Ancak,
indirim hakkı tanınan işlemlere konu eşyanın serbest dolaşıma girdiği tarihin
içinde bulunduğu veya sonraki vergilendirme dönemlerine ilişkin olarak vergi
dairesine verilen beyannamelere göre ödenen katma değer vergisi (sorumlu
sıfatıyla ödenenler hariç), ithalde hiç ödenmemesi veya eksik ödenmesi
nedeniyle tahsili gereken katma değer vergisinden düşülür.
Matrah Farklarına Uygulanacak İşlemler
MADDE 51 - Mükelleflerin ithalde beyan ettikleri matrahla
tahakkuk veya inceleme yapanların veyahut teftişe yetkili kılınanların
buldukları matrahlar üzerinden hesaplanan vergi farkları hakkında Gümrük Kanunu
uyarınca Gümrük Vergisindeki esaslar dairesinde ceza uygulanır.
Gümrük
Kanunu 234 ilâ 238.Maddeler (4458 nolu Kanun)
4458 Sayılı Gümrük Kanunu’nun 234-238 inci maddelerinde
vergi kaybı, söz konusu olduğu durumlarda uygulanacak cezalar hüküm altına
alınmıştır. Bununla birlikte KDV yönünden bu cezalar verilirken KDV Kanunu’nun 21.,
48. Ve 51. Maddeleri göz önünde bulundurulmadan sadece gümrük tekniğine göre
verilecek cezaların eksik olacağı; mezkûr kararların resmin tamamı görülmeden
verilmesi münasebetiyle yargı kararlarına takılması sonucunu da beraberinde
getireceği izahtan varestedir.
III. 4458 Sayılı Gümrük Kanunu’nun 234.maddesinin
Gerekçesi
Bilindiği üzere madde gerekçeleri her ne kadar
bağlayıcı nitelikte olmasa da özellikle ceza hukuku gibi lafzi yorumun öne
çıktığı alanlarda başvurulması gereken önemli bir dayanak noktası olarak ön
plana çıkmaktadır. “Vergi Kaybına Neden Olan İşlemlere Uygulanacak Cezalar”,
Gümrük Kanununun 2.bölümünü oluşturmakta (234 ilâ 238.maddeler) olup;
makalemizle ilintisi bakımından sadece 234.maddesinin gerekçesini irdelemekle
iktifa edeceğiz.
4458 Sayılı Gümrük Kanunu’nun 234.madde gerekçesi
şu şekildedir: “Bu madde ile başlayan bölüm, vergi kaybına neden olan
işlemlere uygulanacak cezalara ilişkin hükümleri içermektedir. Madde, serbest
dolaşıma giriş rejimine veya bir şartlı muafiyet düzenlemesine tabi tutulan
eşyaya ilişkin olarak, yapılan beyan ile muayene ve denetleme veya teslimden
sonra kontrol sonucunda cins, tür, nitelik, miktar veya kıymet bakımından
farklılık tespit edilmesi ve bunun bir vergi kaybına yol açması durumunda
verilecek cezaları hükme bağlamaktadır. Ancak, genel ve katma bütçeye dahil
kamu kuruluşları ile özel idareler ve belediyelerin vergi kaçırmaya yönelik
davranışlarda bulunmayacakları hususu göz önünde bulundurularak, bu kuruluşlara
madde ile öngörülen ceza uygulanmayarak, sadece usulsüzlük cezası verilecektir.”
Zikredilen gerekçeye bakıldığında gümrük kanununun
234.maddesine göre bir yaptırım uygulanabilmesi için aşağıdaki sorulara (somut
olayda) mutlaka cevap verilmesi gerekir.
1- Eşya, serbest dolaşıma giriş
rejimine veya bir şartlı muafiyet düzenlemesine tabi tutulmuş mudur?
2- Vergi Kaybı var mıdır?
3- Yapılan beyan ile muayene ve
denetleme veya teslimden sonra kontrol sonucunda cins, tür, nitelik, miktar
veya kıymet bakımından farklılık tespit edilmiş midir ve bu farklılıklar bir
vergi kaybına yol açmakta mıdır?
Müeyyide uygulanabilmesi için sorulara “evet” cevabının
verilmesi elzemdir.
IV. İthalatta KDV Matrah Farkı
Bilindiği
üzere, 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun "İthalatta matrah"
başlıklı 21
inci maddesinde ithalatta
matrahı oluşturan unsurlar sayılmış, aynı Kanunun "Matrah farklarına
uygulanacak işlemler" başlıklı 51 nci maddesinde
ise, mükelleflerin ithalde beyan ettikleri matrahla tahakkuk veya
inceleme yapanların veyahut teftişe yetkili kılınanların buldukları
matrahlar (tespit edilen matrah) üzerinden hesaplanan
vergi farkları hakkında Gümrük Kanunu uyarınca gümrük vergisindeki esaslar
dairesinde ceza uygulanacağı belirtilmiştir. Dolayısıyla gümrük tekniği
uygulansa dahi ceza uygulanabilme şartı, beyan edilen ile tespit edilen
matrahın farklı olması koşuluna bağlanmıştır. Bu cümleden hareketle matrah farkı olmayan durumlarda
KDV açısından gümrük cezası uygulanmasının imkânı bulunmamaktadır.
Gümrük
Kanunu’nun 234’üncü maddesinde ise, serbest
dolaşıma giriş rejimine veya bir geçici muafiyet düzenlemesine tabi tutulan
eşyaya ilişkin olarak, yapılan beyan ile muayene ve denetleme veya teslimden
sonra kontrolü sonucunda tespit edilen aykırılıklar ile ilgili olarak yapılacak
cezai işlemler düzenlenmiştir.
Yine Gümrük Kanunu’nun
234/1’inci maddesinde serbest dolaşıma giriş rejimine tabi tutulan eşyaya
ilişkin olarak, aşağıdaki hususlar ithalatta vergi kaybına yol açan işlemler
olarak öngörülmüştür:
gibi unsurlar incelendiğinde; ithalatla ilgili olarak gerek
KDV; gerekse Gümrük Kanununda (KDV açısından) matrah farkı
oluşmayan durumlarda cezai yaptırımın uygulanacağına dair hüküm
bulunmamaktadır. Buna mukabil matrah farkının tespiti halinde gümrük
kanunundaki hükümlere göre müeyyidenin uygulanması gerektiğine dair amir hüküm
söz konusudur (KDVK 51.madde).
V. Gümrükler Genel Müdürlüğü’nün 2008/21 Ve 2013/39
Sayılı genelgeleri
6455 sayılı Kanun ile Gümrük Kanunu’nda yapılan
değişikliklerin uygulanmasını konu alan 2013/39 sayılı genelgeyle yürürlüğü kaldırılan
11/8/2008 tarihli 2008/21
sayılı genelgenin 2 nci maddesi şöyleydi:
“2. Katma Değer Vergisi oranının yanlış
beyan edilmesi nedeniyle ortaya çıkacak vergi farkları ithalatta matrahı
değiştirmediğinden, Gümrük Kanunu'nun 234 üncü maddesi kapsamına
girmemektedir. Ancak yükümlünün KDV oranını yanlış beyan etmesi nedeniyle
Gümrük Kanunu'nun 241/1 maddesine göre işlem yapılacaktır (6)”
Gümrükler Genel Müdürlüğü’nün 2013/39 sayılı
genelgelerinde ise, KDV’nin, Gümrük Kanunu’nun 3/9’uncu maddesi çerçevesinde
“ithalat vergileri’ tanımı içine alınması hasebiyle Maliye Bakanlığı’nın görüşü
çerçevesinde (ki bu görüş umuma açıklanmadığı gibi KDV Kanununda konuyla
ilgili değişiklik de bulunmamaktadır), KDV oranının yanlış beyan edilmesi sonucunda KDV’nin
eksik tahsilatı durumlarında 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun (6455 sayılı Kanunla
değişik) 234’üncü maddesinin uygulanması gerektiği talimatlandırılmıştır (7).
KDV Kanununda herhangi bir değişiklik olmadan, KDV’nin
İthalat vergileri münderecatına alınması ve Maliye Bakanlığının görüşleri
mesnet gösterilerek yaptırım uygulanması her şeyden önce anayasamızın amir
hükümlerinden olan “kanunsuz suç olmaz” ilkesiyle bağdaşmadığı gibi bu meyanda alınan
idari kararların mükellef aleyhine genişletilerek yorumlandığı mütalaa
edilmektedir.
VI. KDV Oranının Yanlış Beyan Edilmesi Durumlarında, Gümrük
İdarelerinin yaklaşımı
Gümrük İdaresinin KDV oranının yanlış beyan edilmesiyle
ilgili yaptırım tutumunu ikiye ayırmak mümkündür. III. Bölümde zikredilen
genelgelerde söz konusu yaklaşım farklılığı bariz bir şekilde kendini
göstermektedir. Buna göre 11.04.2013 tarihli, 28615 sayılı Resmi Gazetede
yayınlanan 6455 sayılı Kanunla "gümrük vergisi" ibaresi "ithalat
vergileri" olarak değiştirildiği tarihe kadar (11.04.2013) GK 241.maddesine
göre usulsüzlük müeyyidesi uygulanırken; söz konusu tarihten sonra yaptırım
Gümrük Kanununun 234.maddesinde değerlendirilmeye başlanmıştır. İdarenin bu
meyandaki dayanak noktasını ise 234/1-a maddesinde belirtilen ve Kanunun 15
inci maddesinde belirtilen Gümrük Tarifesini oluşturan unsurlar arasında gümrük
vergi oranlarının da sayılmış olmasıdır.
İdarenin görüşü ve uygulaması bu minvalde olmakla
birlikte, KDV mevzuatı açısından KDVK 51.maddesinde başka bir yoruma gereksinim
duyulmayacak açıklıkta ifade edildiği üzere, matrah farkının olmadığı
durumlarda gümrük kanununa göre cezai yaptırım uygulanması mümkün değildir.
Zira ithalat işlemlerinde KDV cezaları matrah farkının mevcudiyetine bağlanmıştır.
Diğer yönden, KDV Kanununun 48.maddesi mucibince,
gümrükte hiç ödenmeyen veya eksik ödenen KDV’nin vergi dairesine ödenmesi ve /
veya vergi dairesinde indirim konusu yapılması suretiyle telafisi mümkün
olduğundan matrahı doğru beyan edilmiş olmakla birlikte; KDV oranının yanlış
beyan edilmesi son tahlilde vergi kaybına neden olmayacağı göz önünde
bulundurulduğunda, vergi kaybının olmadığı durumların Kanunun 234. maddesinde
mütalaa edilemeyeceği (3) sonucuna bizleri götürecektir.
VII. Sonuç
Yukarıdaki bölümlerde yer verilen yasal dayanaklar ile
yapılan açıklamalar muvacehesinde, gümrük işlemlerine konu edilen KDV ile vergi
dairesine konu edilen KDV’nin irtibatlı olduğu ayan beyan ortada olması
münasebetiyle Gümrük İdaresinin, KDV’yi ilgilendiren durumlarda ceza takdirinde
bulunulurken KDV mevzuatını göz ardı ederek sadece gümrük tekniği ile bir
yargıya varmaması hakkaniyet açısından daha uygun olacağı tasavvur
edilmektedir. Vergi veya ceza uygulamalarında bu irtibatın koparılması; göz
ardı edilmesi kanunun ruhuyla çelişen mükerrer vergilendirmeyi doğuracağı gibi,
yasal dayanaktan yoksun sanal cezaları da gündeme getirecektir.
Matematiğin genel kurallarından biri olan eşitliğin her
iki tarafının aynı sayı ile toplanması veya her iki taraftan aynı sayının
çıkarılması eşitliği bozmaz ilkesinden hareketle, gümrükte hiç ödenmeyen veya
eksik ödenen KDV ile Vergi Dairesinde indirim konusu yapılan KDV’yi söz konusu
eşitliğin iki tarafı olarak düşünülebiliriz. Şöyle ki: Gümrükte ne kadar fazla
KDV öderseniz; vergi dairesinde o kadar fazla tutarı indirim konusu yapma
hakkına sahipsiniz; gümrükte hiç ödenmeyen veya eksik ödenen KDV’den mütevellit
Vergi Dairesinde ya hiç indirim hakkınız olmaz veya da eksik ödenen oranda
indirim hakkına sahip olursunuz. Örnek vermek gerekirse Gümrükte 8-TL Ödenmesi
gereken KDV için sehven 1-TL ödemişseniz; bu defa Vergi dairesinde 8-TL
indirmeniz gereken hakkınız 1-TL olacaktır. Dolayısıyla KDV’nin işleyiş mantığı
açısından genel yekûn değişmeyecektir. Genel yekûn değişmeyeceği için vergi
kaybına da sebebiyet verilmeyeceğinden bu nevi işlemlerin Gümrük Kanunu’nun
234. maddesi kapsamında değerlendirilmemesi gerektiği düşünülmektedir.
Bu basit matematik kuralının KDV işleyişi içerisinde
içselleştirilmesinin doğal sonucu olarak, KDV Kanununda ithalatla ilgili
kısımlarda orana değil; matraha vurgu yapılmıştır. Zira günün sonunda KDV
açısından gümrük kurallarına göre cezalandırılmasına sebebiyet verecek olan
unsur “Oran Değil”; “Matrah”tır (KDV 51.madde). Bu hassas ayrım
münasebetiyledir ki; ithalat işlemlerinde KDV cezaları matrah farkının
mevcudiyetine bağlanmıştır.
Ez cümle, makalemize konu cezanın hiçbir tereddüte
mahal bırakmayacak şekilde uygulanabilmesi için; KDV Kanununun 51.maddesi
başlığıyla birlikte değiştirilerek “matrah farkı” yerine “vergi
farkı” ibaresinin açıkça yazılması gerektiği düşünülmektedir. Diğer
yönden 2013 yılında gümrük kanununda yapılan değişiklikle “gümrük vergisi”
tabirinin”; “ithalat vergileri” olarak değiştirilmesi gümrük tekniği
açısından mükellef aleyhine sonuçlar doğuracak şekilde konuyu çözmüşse de yasal
dayanağın tahkim edilmesi bakımından KDV Kanununun 51. Maddesinde herhangi bir
değişikliğe gidilmeden gümrük mevzuatı öncelenerek uygulanacak cezai
yaptırımların “Kanunilik” ilkesini tam anlamıyla karşılayamayacağı mütalaa
edilmektedir.
1.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası
(2709-18.10.1982)
2.
Katma Değer Vergisi Kanunu
(3065 nolu Kanunun) (18563 s. 02/11/1984 t. R.G.)
3.
Gümrük Kanunu ve
Gerekçesi- (4458 nolu Kanun) (04.11.1999 tarihli, 23866 sayılı R.G.)
4.
Gümrük Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun
Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun- 6455 (11.04.2013 t.
28615 s. R.G.)
5.
Gümrük Yönetmeliği
(07.10.2009 tarihli) (07.10.2009 t. 27369 s. R.G.)
7.
Gümrükler Genel
Müdürlüğü’nün 2008/21 sayılı genelgeleri
8.
Gümrükler Genel
Müdürlüğü’nün 2013/39 Sayılı genelgeleri