I.
Özet
"Elleçleme" deyimi, 4458
sayılı Gümrük Kanununun tanımlar başlığını ihtiva eden 3/22. maddesinde; gümrük
gözetimi altındaki eşyanın asli niteliklerini değiştirmeden istiflenmesi,
yerinin değiştirilmesi, büyük kaplardan küçük kaplara aktarılması, kapların
yenilenmesi veya tamiri, havalandırılması, kalburlanması, karıştırılması ve
benzeri işlemler olarak tanımlanmıştır. Elleçleme işlemleri, eşyanın ticari
koşullarının verimli hale getirilmesi amacıyla yapılan ve yönetmelikte
belirtilen (63 Nolu Ek) faaliyetlerden müteşekkildir.
Bu yazımızda, elleçleme konusuna ve
özellikle YGM’nin elleçleme işlemlerinde işin neresinde olması gerektiğine dair
düşüncelerimizi paylaşmaya gayret edeceğiz.
Anahtar
Kelimeler & Kısaltmalar:
Elleçleme, YGM (Yetkilendirilmiş Gümrük Müşaviri), GM (Gümrük
Müşaviri), GMY (Gümrük Müşavir Yardımcısı), Antrepo, Bakanlık (Ticaret
Bakanlığı), KDVK (Katma Değer Vergisi Kanunu), GK (Gümrük Kanunu), GY (Gümrük Yönetmeliği),
YGMS (Yetkilendirilmiş Gümrük Müşavirliği Sistemi).
II.
Elleçleme İşlemleri Hangi Durumlarda Yapılabilir?
Elleçleme işlemleri;
a- Gümrük gözetimi altındaki eşyalar için geçici depolama yerleri,
antrepo, antrepo rejimi altında olmak şartıyla antrepo dışında ve serbest
bölgelerde yapılabileceği,
b- Eşyanın sekizli bazda tarife pozisyonunda değişiklik yapacak
evsafta ileri bir işleme faaliyetinin yapılamayacağı, (Aksi halde yapılan işlem
elleçleme olmaktan çıkıp, farklı bir gümrük rejimi tanımlaması içerisinde
mütalaa edilmektedir.)
c- Gerek üzerlerinde gerek iç ve dış ambalajlarında üretildiği
ülkeden başka bir ülke ürünü olduğunu gösteren veya böyle bir izlenim uyandıran
isim ya da simgeleri sökme, kazıma, silme, kesme ve sair yöntemlerle eşyanın
veya ambalajının üzerinden kaldırılması ve gerçek ibarelerin iliştirilmesi için
yapılabileceği (Eşyanın zarar görmemesi ve asli niteliklerinin değiştirilmemesi
koşuluyla),
d- Eşyanın; iyi korunmaları, görünüşlerinin veya pazarlama
kalitelerinin geliştirilmesi ya da dağıtım veya yeniden satışa hazırlanmaları için
yapılabileceği,
e- Piyasa düzeninin aksamadan işleyişini sağlamak amacıyla, tarım
ürünlerinin antrepolarda tabi tutulacağı elleçleme işlemlerine bakanlıkça sınırlandırma
getirilebileceği,
f- İhracata bağlı önlemlerden yararlanabilecek ve antrepo rejimine
tabi tutulmuş tarım ürünleri için de söz konusu olabileceği,
g- Serbest Bölgeler hariç olmak üzere (Serbest Bölgelerde
GY.426.Md. istinaden Yönetmeliğin 63-nolu ekinde belirtilen elleçleme işlemleri
için önceden izin alınmasına gerek bulunmamaktadır) yapılacak mutat
elleçleme işlemleri için ilgili Gümrük İdarelerinden izin alınması gerektiği,
hususlarına ilişkin bilgilerin ilgili mevzuatın satır aralarına
serpiştirildiği görülmektedir.
III.
Elleçleme İşlemlerinde Başvuru Nasıl yapılmaktadır?
Gümrük Yönetmeliğinin 335.maddesinde de
hüküm altına alındığı üzere elleçleme başvuruları, eşyanın bulunduğu yerin (Geçici
depolama yeri; antrepo, antrepo dışı vbg); bağlı olduğu gümrük müdürlüğüne
yapılması ve yapılacak elleçleme işleminin tüm ayrıntısının başvuru
dilekçesinde belirtilmesi gerekmektedir.
Gümrük idaresine yapılan başvuru, söz
konusu idare tarafından talebin yönetmeliğin Ek-63'te yer alan faaliyetler
arasında bulunup bulunmadığı, sekizli tarife pozisyonunun değişmesine neden
olup olmayacağı ve söz konusu faaliyetin suistimal edilip edilmeyeceği, rejimin
uygulamasını olumsuz etkileyip etkilemeyeceği, eşya üzerindeki gümrük gözetim
ve denetimini zafiyete düşürüp düşürmeyeceği gibi hususlar göz önünde
bulundurulmak suretiyle sonuçlandırılmaktadır.
Global elleçleme izinlerinde (Antrepo
işletme izin belgesinde elleçleme işlemlerinin gösterildiği durumlarda) antreponun
açılışı esnasında elleçlemeye konu olacak eşya ile ilgili olarak eşyanın
mahiyeti, cinsi ve Gümrük Tarife İstatistik Pozisyonu ile ilgili bilgileri
içeren liste eklendiği için bu nevi elleçleme işlemlerinde; ilgili antrepo
beyannamesi hakkında denetleyici gümrük idaresine bilgi verilmesi yeterli olup
ayrıca izin alınmasına gerek bulunmamaktadır. Buna mukabil sahada her işlem
için münferiden izin alınmasını talep eden gümrük idarelerinin de bulundu
bilindiğinden farklı uygulamaların önlenmesi bakımından bakanlığımız
yetkililerinin ön almasında fayda mülahaza ediyoruz.
IV.
Elleçleme İşlemleri Antrepo Dışında da Yapılabilir mi?
Gümrük idaresinin izin vermesi koşuluyla
ve geçici çıkış yapılmak suretiyle antrepo dışında eşyanın, elleçleme işlemlerine
tabi tutulması mümkündür. Antrepodan elleçleme işlemi için geçici çıkan eşyanın
gümrükçe onaylanmış işleme tabi tutulması halinde eşyanın antrepoya getirilmesi
zorunlu olmayıp bulunduğu yerde gümrük işlemleri tekemmül ettirilebilir. Elleçleme
yapılmak üzere geçici çıkışı yapılan eşyanın antrepo beyannamesine uygunluğu,
miktarı ve ayniyat tespiti Yetkilendirilmiş Gümrük Müşaviri veya Gümrük
Memurunca yapılmaktadır. Antrepo dışında yapılması tasarlanan elleçleme
işlemlerinin sadece antrepo rejimine tabi eşyayı kapsadığı ve elleçleme
faaliyetlerinin idarenin gözetim ve denetiminde gerçekleştirildiği
bilinmelidir.
V.
Eşyanın Kıymeti Açısından Elleçleme Faaliyetleri
4458 Sayılı Gümrük Kanunu’nun 27.
Maddesinde, gümrük kıymeti belirlenirken, ithal eşyasının fiilen ödenen veya
ödenecek fiyatına ilave edilmesi gereken unsurlar hüküm altına alınmıştır. 07.07.2009
tarih ve 27281 sayılı resmi gazetede yayımlanan “Gümrük Kanunu ile Bazı Kanun
ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun-5911” ile
4458 sayılı gümrük kanununun 27/1-e maddesine “…eşyanın giriş liman veya yerine
kadar nakliyesi ile ilgili olarak yapılan yükleme ve elleçleme giderleri”
ibaresinin ilave edilmesiyle yurt dışında yapılan elleçleme giderlerinin
gümrük kıymetine dahil edileceği; cümlenin mefhum-u muhalifinden hakaretle ise
eşyanın giriş liman veya yerine getirildikten sonra yapılan elleçleme
giderlerinin gümrük kıymetinin bir unsuru olmayacağı mütalaa edilmektedir.
Bununla birlikte bu kapsamdaki değerlendirmenin bizim konumuzla ilgili
yönetmeliğin 63-nolu ekindeki işlemlerden ziyade; İngilizce “handling”
teriminin karşılığı olan eşyanın yerinin insan veya makine gücüyle değiştirilmesi
gibi işlemleri kapsadığı düşünülmektedir.
KDVK açısından elleçleme faaliyetlerinin
istisna kapsamında değerlendirilmesine yönelik özel bir hüküm olmamakla
birlikte; KDVK ’nın ithalat matrahını oluşturan unsurlar yönünden genel bir
değerlendirme yapılması mümkündür. Buna göre KDVK’nın 21’ inci maddesinin c
bendinde gümrük beyannamesinin tescil tarihine kadar yapılan diğer giderler ve
ödemelerden vergilendirilmeyenlerin ithal edilen eşyanın KDV matrahına
dahil edileceğinden hareketle, elleçleme faaliyetlerine dair faturanın KDV’li
tanzimi halinde, gümrük beyannamesinin matrahına dahil edilmeksizin işlemlerin
tekemmül ettirilmesi hususunda tartışma bulunmamaktadır. Elleçleme faaliyetleri
için faturanın KDV’siz tanzimi (Antrepo ve Geçici depolama yerlerinde
yapılan elleçleme faaliyetlerinin KDVK açısından istisna kapsamında
olup, olmadığına dair tartışmaları bir tarafa koymak koşuluyla) vergilendirilmeyen
ödeme olarak mütalaa edileceğinden gümrük
beyannamesinin matrahına dahil edilmesinin yaşanması muhtemel ihtilafları
önleyecektir.
Gümrük vergisi matrahı ile KDV matrahı
açısından durum bu minval üzereyken; Antrepoya alınmış serbest
dolaşımda olmayan eşyanın, menşelerine bakılmaksızın birbirleriyle veya serbest
dolaşımda bulunan eşya ile karıştırılması veya montajı sonucu elde edilen
ürünün transit olarak gönderilmesine antreponun bağlı bulunduğu gümrük
müdürlüğünce izin verilebilir. Ayrıca Antrepo rejimine tabi eşyanın tamamen
veya kısmen üçüncü ülke menşeli girdiler kullanılarak elleçleme işlemine tabi
tutulması halinde üçüncü ülke girdilerinin muayene ve tespiti yapıldıktan sonra
CIF değeri belirlenerek, gümrük vergisi ödendikten sonra elleçleme yapılan
eşyanın tamamına A.TR. Dolaşım belgesi düzenlenebileceğinin de bilinmesinde
fayda vardır.
VI.
Elleçleme İşlemlerinde Yetkilendirilmiş Gümrük Müşavirinin (YGM) Görev
Tanımı
Elleçleme faaliyetlerinde YGM ’nin yapacağı iş ve işlem
ayrıntılarına YGM tebliğinde; 2016/21 sayılı Gümrükler Genel Müdürlüğü
Genelgelerinin 1 nolu ekini teşkil eden rehberde ve buna bağlı ikincil
düzenlemelerde yer verilmiştir. Buradan hareketle YGM’ler en genel
tanımlamayla;
1- Uhdesinde bulunan antrepolarda yapılacak
Elleçleme işlemleri için gümrük idaresine başvuru yapmakla;
2- Antrepoda yapılacak Elleçleme işlemlerine
refakat etmekle;
3- Elleçleme yapılmak üzere antrepodan geçici
çıkışı yapılan eşyanın elleçleme yapılacak adrese taşınmasına nezaret etmekle,
4- İlgili tutanakları tanzim etmekle,
5- Antrepo içinde veya dışında yapılan elleçleme işleminin mevzuat incelemesi neticesine göre “AN9” tespit raporunu ihdas etmekle, görev ifa ettikleri bilinmektedir. Yukarıda genel olarak ifade edilen hususlar göz önünde bulundurulduğunda; birinci madde hariç olmak üzere diğer tüm iş ve işlemler gönül rahatlığıyla içselleştirilmişken; elleçleme başvurularının YGM’lerce yapılması hususunda, tüm YGM’lerin muzdarip oldukları vakıadır. Makalemizin yazılma sebebini de teşkil eden bu mesele, “temsil” kavramı açısından ciddi sıkıntılara da sebebiyet verecek nitelikte olması bakımından bakanlık yetkililerimizin konuyu yeniden değerlendirmesinin faydalı olacağına inanıyoruz.
Her şeyden önce; YGM’ler kendi tasarrufları altında olmayan
bir eşyanın elleçlenmesine yönelik irade ortaya koyamayacakları gibi; doğrudan
veya dolaylı temsilci gibi hareket edemeyecekleri de malumdur. Bununla
birlikte, gümrük mevzuatının tüm cihetleri açısından düşünüldüğünde; elleçleme
vb. işlemlerde hukuki tasarruflar yapma yetkisinin sadece eşya sahibinde
(Doğrudan Temsil) ve/veya vekalet müessesesiyle görev ifa eden gümrük
müşavirinde (Dolaylı Temsil) olduğu müşahede edilecektir.
Mevcut işleyişte antrepoda eşyası bulunan kişinin elleçleme
talebi, YGM rehberinin 9.3.1 maddesine istinaden YGM tarafından ilgili gümrük
idaresine iletilmektedir. Bu işleyiş doğal olarak YGM’nin eşya sahibi ve/veya
temsilcisi gibi hareket etmesine yol açmaktadır. Öyle ki bu işleyiş başvuru
sınırlarını da aşarak; talebin takip ve sonuçlandırılmasına kadar tüm sürecin YGM
tarafından yapılacakmış gibi yanlış bir kanaatin yerleşmesine zemin hazırlamıştır.
Söz konusu işlemler, YGM’nin asli yeri
olan antrepo sahasını terk ederek, gümrük idaresinde eşya sahibi veya dolaylı
temsilci marifetiyle işlem yapan gümrük müşaviri gibi iş takip etmesine neden
olmaktadır. Yükümlü adına iş takip etme yetkisi veren vekaletnamesi de olmadığı
için temsil sorununu da beraberinde getirdiği açıktır. Ayrıca YGM’lerin Dolaylı
Temsilci gibi firmaların iş ve işlemlerini takip edemeyecekleri hususu amir
hüküm olarak YGM mevzuatının serlevhasını teşkil etmektedir.
VII.
Sonuç Ve Değerlendirme
Eşyanın önceden planlanan, belirli bir yer veya güzergah içerisinde hareket, miktar, zaman ve hacim boyutları ele alınarak ayrıştırılması ve sevk alanına veya araçlarına taşınması olarak da tanımlayabileceğimiz elleçleme işlemleri; eşyanın daha iyi muhafaza edilmesi, görüntüsünün (albenisinin) iyileştirilmesi, havalandırılması, elenmesi, ambalajlanması, etiketlenmesi veya etiketinin sökülmesi, ayrıştırılması, paletlenmesi gibi amaçlarla yapılmakta ve bunun sonucunda da eşyaya pazarlama ve verimlilik gücü kazandırmak suretiyle tedarik zincirinin önemli bir evresini oluşturmaktadır.
YGM sisteminin devreye alınmasıyla birlikte, elleçleme işlemlerinde idarenin kaygılarını içeren gümrük gözetim ve denetimini zaafa uğratabilecek, rejimin uygulamasını olumsuz etkileyecek ya da suistimallere yol açabilecek durumların minimize edildiği, elleçlemeye başlama ve elleçlemenin bittiğine dair tutanakların tanzimi, gözetim, refakat, nezaret ve fotoğraflama başta olmak üzere çeşitli tekniklerle mevzuat perspektifinde sürecin raporlanması; elleçleme işlemlerinin daha profesyonelce icra edilmesi sonucunu doğurduğu kuşkusuzdur.
Diğer yönden, Gümrük Kanunu’nun 5’inci maddesine göre; bütün kişiler gümrük mevzuatı ile öngörülen tasarrufları ve işlemleri gerçekleştirmek üzere gümrük idarelerindeki işleri için bir temsilci tayin edebilirler. Temsil ya doğrudan ya da dolaylı olabilir; bunların dışında üçüncü bir temsil yöntemi bulunmamaktadır. Gümrük gözetimi altındaki eşya ile ilgili tasarruf ve işlem yetkisinin de sadece zikredilen temsil tanımlamasına giren kişilerce yapılacağı; YGM’lerin doğrudan veya dolaylı temsilci olmadıkları ve olamayacakları izahtan varestedir.
Ezcümle, YGM’lerin elleçleme işlemlerindeki görev tanımının; sürece fiilen gözetim, refakat ve nezaret etmek ile elleçleme işleminin ilgili mevzuatta öngörülen usul ve esaslar çerçevesinde yapılıp yapılmadığının raporlanarak idareye ve ilgili firmaya sunulmasından ibaret olması gerektiği; diğer yönden idareye yapılan elleçleme başvurusu ile izin alınmasına yönelik dosya takibinin eşya üzerinde zilliyet ve mülkiyet hakkına sahip kişilere (Doğrudan ve/veya Dolaylı Temsilcilere) tevdi edilmesinin “temsil” kavramı sadedinde yasal zemin açısından daha uygun olacağı değerlendirilmektedir.
Kaynakça:
1-
Gümrük
Kanunu- (4458 nolu Kanun) (04.11.1999 tarihli, 23866 sayılı R.G.)
2-
Gümrük
Yönetmeliği (07.10.2009 t. 27369 s. R.G.)
3-
Yetkilendirilmiş
Gümrük Müşavirliği Tebliği (10.09.2020 t. 31240 s. R.G.)
4-
Genelge
No: 2016/21 (Yetkilendirilmiş Gümrük Müşavirliği Uygulaması)
5-
Katma
Değer Vergisi Kanunu - 3065 (18563 s. 02/11/1984 t. R.G.)